9 Nisan 2013 Salı

Suskunum Sana - Adnan Yücel

SUSKUNUM SANA

Hangi şiire başlasam suskunum sana
Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun

Güneşte kavrulan bir kum tanesi
Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
Yağmura suskun yaşamaya suskun
Haykırabilsem
Belki bir nehir köpürebilir sesimde
Silinebilir kuraklığın bütün izleri
Upuzun çöller vadileşebilir içimde


Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
Yürek boşluğunda bir of kadar suskun

Özlüyorum seni masmavi
Koşuyorum sana bembeyaz
Ve kahroluyorum bir anda kapkara
Ah oluyorum
Of oluyorum
Ve susuyorum
Oysa haykırabilsem
Işık yumağı bir pınar olur soluğum


Hangi türküye uzansam suskunum sana
Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
Tut ki vurulmuşum
Aşktan ve kandan bir damla olmuşum

Bir saçlarının rüzgarına
Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
Hangi dalga silebilir beni senden
Hangi kasırga koparabilir
Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
Coşkuların her şahlanışında
Sana deprem deprem susmuşum
Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum


Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
Sözlerinde baskı yasası yeter
Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
Zafer sabahlarında gece kadar
Bayram sabahlarında yas kadar suskun
Böyle güzelliklere de
Böyle suskunluklara da lanet olsun
Al bu suskunluğumu al artık
Al ki
Bütün gürültüler kahrolsun 


Adnan Yücel

5 Nisan 2013 Cuma

Sen ve Ben İki Ayrı Film...

Sen ve ben iki ayrı yaşam iki ayrı film, oyuncuları, zamanı, mekanı, mevsimi, ayı, güneşi birbirine benzeyen...   Sen ve ben iki ayrı film, hala çekilmekte olan hala bitmemiş...   Sen ve ben iki ayrı film yolları hiç kesişmeyen, her ne kadar birbirine çok benzese de...   Senin başrolün başkası, benim başrolüm ise sen...   Sen başka yönlere bakarken, benim objektifim sana dönük, ne sen farkındasın bunun ne de gölgen...   Sen en güzel baharların filmi, benim hikayemse 3-5 kısa mutlu andan ibaret...   Sen ve ben iki ayrı film aynı senaristten ancak farklı yönetmenlerin elinden...   Sen ve ben iki ayrı film belli ki benim hikayemin sonu mutsuz, senin yolun açık olsun nice mutlu sonlara...